Pozitifliğin de fazlası zarar... Bu duruma psikolojide ‘toksik ya da zehirli pozitiflik’ deniyor. Uzman klinik psikolog Elif Peksevim bunun neden doğru bir yaklaşım olmadığını şöyle açıklıyor: “Toksik pozitiflik negatif duyguları inkâr etmemize yol açarken bir yandan da zorlayıcı duyguları deneyimleme kapasitemizi engelleyerek gelişmeyi ve büyümeyi durduran bir bakış açısı... Ayrıca yaşadığımız durumla baş edebilmek yerine tam tersi, bizi eylemsiz ve çözümsüz bırakacağı için uzun dönemde daha kaygılı ve depresif hissetmemize sebep olur.”
Pandemi döneminde pozitifliğin toksik bir hale dönüştüğünü klinisyen olarak da gözlemliyormuş Peksevim: “Karantinada verimli olma çabamız dahi ruhsal bir yarış içerisine girmemizden ibaret. Hemen toparlanabildiğini çevresine gösteren, acılarını görmezden gelen bir tür süper kahramana dönüşebiliyoruz.” Peksevim insanların yaşadığı duyguları küçümsemek ve hemen daha iyi hissetmelerini sağlamaya çalışmaktansa onlarla birlikte o acıyı yaşama ve kucaklama cesareti gösterebilmenin hem kendimiz hem de başkalarıyla daha gerçekçi ve derin ilişkiler kurmamızı sağlayacağını söylüyor.
Hürriyet Kelebek 2021 Mayıs ayında yayınlanan yazıma aşağıdaki linkten ulaşabilirsiniz.
Siteye ve yazının tamamına erişmek için tıklayınız.